Ana içeriğe atla

itt

SABIRTAŞI YÖRESEL LEZZET ARAYANLARIN BULUŞMA MEKÂNI

15.08.2018 - 17:08

BEYOĞLU’NDAKİ TARİHİ BİR BİNANIN EN ÜST KATINDA LEZZETLİ İÇLİ KÖFTELERİ VE MARAŞ YEMEKLERİYLE ÜNLÜ SABIRTAŞI’NIN İLGİNÇ BİR HİKÂYESİ VAR. BAYRAĞI RAHMETLİ BABASINDAN DEVRALAN MUSTAFA TOPÇUOĞLU VE YANINDAN HİÇ AYRILMAYAN EŞİ FATMA HANIM İLE SAMİMİ BİR RÖPORTAJ GERÇEKLEŞTİRDİK.

Kahramanmaraş’tan İstanbul’a uzanan bir başarı öyküsü onlarınki... Ali Topçuoğlu’nun kefil olduğu arkadaşının borcunu ödemek için İstanbul yollarına düşüp Beyoğlu’nda içli köfte işine girmesiyle başlayan bu öykü, ‘Sabırtaşı’nın marka haline gelmesiyle devam ediyor. Galatasaray Meydanı’nın karşısındaki tarihi bir binanın en üst katında yer alan Sabırtaşı Restoran’da bayrağı rahmetli Ali Bey’in oğlu Mustafa Topçuoğlu devralmış durumda. Babasının ve kendisinin hayatını kaleme alan Topçuoğlu’nun “Sabırtaşı: Beyoğlu’nda Bir Bey Oğlu” adlı bir kitabı da bulunuyor. Mustafa Bey ile ilginç hikâyesini konuşurken yanında eşi Fatma Hanım da vardı. 

İsterseniz önce Maraş’tan İstanbul’a uzanan ilginç hikâyenizi konuşalım.
Kahramanmaraş’ta toptancılık yapan babam, bir arkadaşına kefil oluyor. Kefil olduğu kişi borcunu ödemeyince bütün borçlar babama kalıyor. Babam da ‘borç namustur’ deyip İstanbul yollarına düşüyor. Beyoğlu’nda elinde tencereyle içli köfte satmaya başlıyor. Borçlarını yavaş yavaş ödüyor. Hâlâ babamın kime kefil olduğunu bilmeyiz. Bize hiç söylemedi.

KÜLTÜR ELÇİSİYİM 
Babanızdan devraldığınız bayrağı başarılı bir şekilde taşıyorsunuz. Başarınızın sırrı nedir?

Çalışmak. Aileye verdiğimiz değer. Kullandığımız malzemeler. Ucuz malzemeyle daha fazla para kazanalım şeklinde asla düşünmedik. Şu an İstanbul’un en güzel sokak lezzetleri içinde biz de varız. Bütün yemek festivallerine, AVM’lerdeki sokak lezzetleri etkinliklerine davet ediyorlar. En iyi 101 lezzet içerisindeyiz. Sabırtaşı, başta Maraşlılar olmak üzere yöresel lezzet arayanların buluşma mekanı gibi. Her Maraşlı İstanbul’a geldiğinde buraya mutlaka uğruyor. Maraş’a gittiğimde de beni yanlarına mutlaka çağırıyorlar. Bundan büyük mutluluk duyuyorum. Burada Maraş’ın sesi olmak çok güzel. Çünkü İstanbul’da Maraş mutfağını tanıtan pek bir yer yok. Maraş’ın İstanbul’daki kültür elçisiyim diyebilirim. 

İlginç hikâyenizi kitap haline getirdiniz. İçli köftenizin yanı sıra içli ve içten bir yazar olarak neler söylemek istersiniz?
Kitaba babam Ali Topçuoğlu’nun doğuşundan itibaren başladım. Anneme, halalarıma, ailedeki büyüklerime sordum. Babamın çocukluğuyla ilgili bilgiler aldım. Babamdan ben doğana kadar ‘Ali Bey’ diye bahsettim. Ben doğduktan sonra ise ‘babam’ olarak anlatımıma devam ettim. Kitapta, Kahramanmaraş’tan çıkışımız, İstanbul Beyoğlu’na gelişimiz, babamla yaşamış olduğumuz anılar, hayattan aldığım dersler var.

Kitapta sadece hayat hikâyeniz mi var, içli köftelerinizden de bahsediliyor mu?
Hayat hikâyemiz zaten içli köfte üzerine kurulu. İstanbul’a gelince serüvenimiz içli köfteyle başlıyor. Bütün hikâyeyi içli köfteye bağladım. İçli köftenin yanında Maraş’ı da anlattım. Aynı zamanda Beyoğlu da kitapta geniş yer tutuyor. Kendimizi anlatırken, Anadolu insanını da anlatmış oluyorum. Babam Anadolu’dan gelmiş bir kişi. Hem İstanbul hem de Anadolu beyefendisi. Babam hepsini bir mozaik haline getirmiş birisi.  

EVDE KARI-KOCA, İŞTE MESAİ ARKADAŞIYIZ
Anneniz, zor günlerinde babanızın yanından hiç ayrılmamış. Eşiniz Fatma Hanım ile sizi de hep yan yana görüyoruz. Bir gününüz nasıl geçiyor?

Sabırtaşı, bir aile işletmesi. Babam ve annemden bayrağı biz devraldık. Eşimle 24 saat birlikteyiz. Annem, babamı hiç bırakmamış. Bu geleneği eşim ve ben devam ettiriyoruz. Sabahleyin evden birlikte çıkıyoruz. Akşama kadar tüm vaktimiz burada geçiyor. Birlikte olmaktan çok mutluyuz. Bazen bize soruyorlar “Sürekli birlikte olmaktan hiç mi şikayetçi değilsiniz?” diye. İnsan sevdiğiyle birlikte olmaktan şikayetçi olur mu? Biz olmuyoruz ve çok mutluyuz.

Fatma Hanım siz şikayetçi değil misiniz!
(Gülüşmeler) Tabii ki ben de şikayetçi değilim. Evden çıkıp iş yerimize geldiğimizde karı-koca ilişkimiz bitiyor, iş arkadaşlığımız başlıyor. Biz birbirimize dayanarak, birbirimize güç vererek, fikirlerimizi paylaşarak emanetimizi devam ettirmeye çalışıyoruz Allah’ın izniyle.

Çocuklarınız şikayetçi mi bu durumdan?
Biraz şikayetçi oluyorlar tabii. Onlara fazla vakit ayıramıyoruz. Çoğu zaman onları da buraya getiriyoruz. Ben burada olmalarını da istiyorum. Çünkü buradaki havayı solumaları gerektiğini düşünüyorum. (Söze burada Fatma Hanım dahil oluyor) Çocuklarımızın şanslı olduklarını düşünüyorum. Burada sosyalleşiyorlar. Kendilerinden büyük insanlarla vakit geçiriyorlar. Ve hiçbir zaman çekingen olmadılar. Biri 9, biri 4 yaşında. Yaşıtları çekingen davranırken onlar girişken ve aktif. Onları çekirdekten yetiştiriyoruz yani (gülüyor)!

ÜNİVERSİTELERDE KONFERANSLAR VERİYORUM
Müşteri potansiyelinizden bahsedebilir miyiz? Buraya daha çok kimler geliyor?

Ben şunu gözlemliyorum: Babam hayattayken gençler gelirdi ama orta yaş ve üzeri daha çok gelirdi. Şu an orta yaş ve üzeri yine geliyor ama gençlerin artık daha çok geldiğini görüyorum. Beni üniversitelerden, okullardan girişimcilik üzerine konferans vermem için davet ediyorlar. Bu konferanslardan sonra gençlerin Anadolu’nun yemek kültürlerine daha çok rağbet ettiklerini gözlemliyorum. (Fatma Hanım yine araya giriyor) Yeni neslin aslında bu lezzetlere yabancı olduğunu görüyoruz. Bu lezzetleri tattıkça da hoşlarına gidiyor ve devam ettiriyorlar. Lezzetin tadına varınca ‘Demek ki bizim kültürümüzde bunlar da varmış’ diyorlar. 

Fast food’dan uzaklaşıyorlar mı yani?
Evet, böyle bir bilincin oluşmaya başladığını görüyoruz. Gençlerimiz Anadolu’nun gerçek lezzetlerini tatmaya, öğrenmeye başlıyor. Gençlerimizin ve kentli insanımızın bu ilgisini AVM’lerde düzenlenen sokak lezzetleri etkinliklerinde gözlemleyebiliyorum. Bizleri sık sık bu tür etkinliklere davet ediyorlar. İçli köftelerimize ve diğer yemeklerimize büyük ilgi oluyor. 

AVM’lerde şube açmayı düşünmüyor musunuz?
Düşünüyoruz ama kiralar çok yüksek. AVM yönetimlerinin bizim gibi Anadolu lezzetlerini sunan işletmelere kolaylık sağlamasını istiyoruz. Kolaylık sağlanırsa elbette oralarda da şube açmak isteriz.

FGF

a

Yukarı