Ana içeriğe atla

itt

VÜCUT KİTLE İNDEKSİ 40 İSE OBEZİTE CERRAHİSİ GEREKİYOR

11.04.2018 - 17:08

VÜCUT KİTLE İNDEKSİ 40 OLAN HASTALARA OBEZİTE CERRAHİSİ ÖNERDİKLERİNİ SÖYLEYEN İSTANBUL CERRAHİ HASTANESİ’NDEN OP. DR. MAHMUT DOĞAN, “35-40 ARASINDA OLUP DA DİYABET VE HİPERTANSİYON GİBİ HASTALIKLARI BULUNANLARA DA CERRAHİ TEDAVİ UYGULAYABİLİYORUZ.” DİYOR.

Çeşitli nedenlerle sürekli artış gösteren obeziteyle ilgili merak ettiklerimizi, İstanbul Cerrahi Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. Mahmut Doğan’a sorduk.

Öncelikle gittikçe artan obezite en çok hangi ülkelerde görülüyor ve sebepleri neler?
Obezite, gelişmiş ülkelerde daha fazla görülmekle birlikte, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde de hızla artan ve tüm dünyada kabul edilen en büyük halk sağlığı sorunudur. Besinlerle alınan enerji, harcanan enerji miktarından fazla ise kilo alımı ortaya çıkar. Bununla beraber çok sayıda neden, obezitenin gelişiminden sorumlu tutulmuştur. Bunlar tek başına olabildiği gibi birlikte de görülebilmektedir. Bunlar arasında metabolik, genetik faktörler, sedanter yaşam (aktivite kısıtlılığı), yaş ve cinsiyet, etnik ve kültürel farklılıklar, diyet alışkanlıkları, sigara gibi durumlar sayılabilir. Yaş, cinsiyet, ırk ve genetik faktörler ise değiştirilemeyecek olan risk faktörleridir.

Obezite tanısı için ileri test ve değerlendirmeler nelerdir?
Genel olarak, ayrıntılı bir anamnez alınmalı, obezitenin derece ve tipini tayin edecek şekilde fizik muayene yapılmalı, sekonder obezite nedenleri ve obezitenin komplikasyonları araştırılmalıdır. Fizik muayene sırasında hastanın boy ve kilo değerleri ölçülmeli, vücut kitle indeksi hesaplanmalıdır. Sekonder obezite nedeni olabilecek bulgular (hipotiroidi, Cushing sendromu, PKOS ve genetik sendromlar gibi) açısından hastalar değerlendirilmeli, gerekli konsültasyonlar yapılmalıdır. Tıbbi beslenme tedavisi için beslenme uzmanına gönderilmeli, göz dibi muayenesi (gerekiyorsa), psikolog veya psikiyatrist muayenesi (yeme davranışı bozuklukları ve hastanın davranış değişikliği tedavisine hazırlık halini değerlendirmek için), obeziteyle ilişkili komorbid durumların değerlendirilmesi için diğer uzmanlık alanlarından (kardiyoloji, jinekoloji, FTR, KBB, göğüs hastalıkları, dermatoloji ve gastroenteroloji gibi) konsültasyon istenmelidir. Tüm bunlar yapıldıktan sonra mide içerisinin değerlendirilmesi amacıyla endoskopik inceleme ve karın USG mutlaka yapılmalıdır. 

ÇEŞİTLİ TEDAVİLER MÜMKÜN
Hastalarınıza obeziteyle ilgili hangi tedavileri uyguluyorsunuz?

Obezitenin cerrahi tedavisi için bize başvuran hastalarımızı, uzman bir ekiple multidisipliner yaklaşımla değerlendiriyoruz, yapılan tetkikler ve görüntülemeler ışığında hastalarımız endokrinoloji uzmanı, psikiyatri, bariatrik diyestisyen tarafından da mutlaka değerlendiriliyor. Ancak bunlar tamamlandıktan sonra hastalarımızın hangi tedavi yönteminden daha fazla fayda görebileceğini ortaya koyuyoruz. Sıklıkla uyguladığımız tedavi yöntemleri arasında cerrahi dışı tedavi yöntemlerinden mide balonu (intragastrik balon) takılması işlemi ve cerrahi prosedürlerden ise sleeve gastrektomi (tüp mide), gastrik by-pass, mini gastrik by-pass, duodenal switch (SADI-S) ameliyatları yer almaktadır.

20 İLA 100 KİLO ARASINDA ZAYIFLAMAK MÜMKÜN
Kimlere obezite cerrahisi yapılabiliyor?

Günümüzde obezite cerrahisi vücut kitle indeksinin 40’ın üzerinde olması veya 35-40 arasında olup eşlik eden hastalığın olması (hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi, artrit) gibi durumlarda yapılabilmektedir. Bunun yanı sıra obezitenin en az 3 yıldır var olması, hastalarda hormonal hastalıkların bulunmaması (hipotiroidi, böbrek üstü bezi hastalıkları), ilaç ve diyet tedavisine rağmen, en az 1 yıldır kilo vermeyi başaramayan hastalar ameliyata aday olarak gösterilmektedir.  Vücut kitle indeksi ise kilonun boyun karesine bölünmesiyle elde edilen değerdir.  

Cerrahi müdahalelerle fazla kilolardan tamamen kurtulup sağlıklı bir birey olmak mümkün mü? 
Ameliyatlar sonrasında özellikle ilk 1-1,5 sene içerisinde kilo vermenin kaçınılmaz olduğu dönemdir. Kilo verme oranları hastaların ameliyat sonrası verilmiş olan önerilere uyup uymamasına, egzersiz durumuna göre değişiklik gösterir. Ancak bu ameliyatlar sonrasında 20 ila 100 kilo arasında zayıflamak mümkündür. Ameliyatın üzerinden yaklaşık 1,5 yıl sonra kilo verme genellikle durur. Bu süre içerisinde hastalarımızda şişmanlıkla ilişkili hastalıklar (diyabet, damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, uyku apne sendromu gibi) yüzde 80-95 tedavi edilmiş olur. Şayet bu hastalıklar yoksa hastalıkların gelişmesinin önüne geçilmiş olur. 

Hastaların tedavi ve cerrahi müdahale sonrası dikkat etmesi gerekenler neler?
Ameliyat sonrasında hastaların takibi oldukça önemlidir ve hastalar ömür boyu izlenmelidir. Bu ameliyatın yapıldığı kliniklerde kapsamlı bir yoğun bakım ünitesi olması zaruridir. Ameliyat sonrasında hastalara diyet ve egzersiz desteğini içeren yaşam değişikliğiyle ilgili bilgiler ayrıntılı verilmelidir. Hastaların beslenmesi uzman diyetisyen kontrolünde  düzenlenmeli ve gerekli durumlarda vitamin ve protein destekleri verilmelidir. Ayrıca gebelik düşünen kadın hastalarımızın da ameliyat sonrasında bir sene boyunca gebe kalmamaları ve korunmaları önerilir. 

105 KİLODAN 60 KİLOYA DÜŞEN HASTAM GAYET SAĞLIKLI
Bir hastanızın tedavi öncesi ve sonrası hikâyesini, hayatında nelerin değiştiğini bizimle paylaşabilir misiniz?

Obezite ameliyatı sonrası yaşam kalitesi, konforu ve hepsinden önemlisi özgüveni artan birçok hastamız mevcut. Bunlardan biri, 9 ay önce tüp mide ameliyatı yaptığım Hülya Hanım. 45 yaşında bize başvurduğunda kilosu 105, boyu 168 santimetreydi. Diyabet, hipertansiyon, solunum problemleri mevcuttu. Bu hastalıklar nedeniyle birçok ilaç kullanıyordu.  Şeker ölçümleri 300-400’lerdeydi. Günde 3 kere yüksek miktarlarda insülin yapılması gerekiyor, buna rağmen şeker düzeyleri düşmüyordu. Tetkikler sonrasında bu hastalıkların obeziteyle ilişkili olduğunu belirledik. Ameliyat sonrası bu hastalıklardan kurtulabileceğini anlattık.  Hastamız şu an 60 kilo ve kan şekeri normal düzeylerde. Solunum sıkıntısı yok. Özgüveni gelmiş durumda. Diyabet ve diğer hastalıklarla ilgili hiçbir ilaç kullanmıyor artık. 

a

Yukarı