Ana içeriğe atla

itt

OBEZİTE VE DİYABETTEN KURTULMAK MÜMKÜN

11.04.2018 - 17:12

Obezite ve diyabetle ilgili cerrahi tedaviler konusunda Türkiye’nin en yetkin isimlerinden Op. Dr. Necdet Derici, Özel Ataköy Hastanesi’nde uyguladıkları tekniklerle çok başarılı operasyonlara imza attıklarını söylüyor. 

Obezite cerrahisinden önce ve sonra

 

NECATİ KOLA

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada erkeklerin yüzde 11’i, kadınların yüzde 15’i obez. Obezite, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik olmak üzere çeşitli sebeplerle sürekli artıyor. Obezite cerrahisi konusunda Türkiye’nin en önemli isimlerinden biri ise Operatör Dr. Necdet Derici. Şu an Özel Ataköy Hastanesi’nde görev yapan Derici ile obezitenin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini konuştuk.

 

İsterseniz obezitenin tarifiyle başlayalım. Nedir obezite?

 

Obezite, besinlerle alınan enerjinin harcanandan fazla olması ve bu fazla enejinin vucutta yağ olarak depolanması sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen, hem fiziksel hem mental birtakım rahatsızlıklar kompleksi olarak tanımlayabiliriz.

 

Obezite cerrahisinden önce ve sonra

 

Bir insan neden obez olur?

 

Obezitede genetik, metabolik, kültürel, sosyo ekonomik ve çevresel faktörler rol oynamaktadır. Beslenme ve yaşam tarzının kötü olduğu ortamlarda genetik yakınlıklar da olunca, kolaylıkla obezite gelişebilmektedir.

 

Obeziteyle ilgili ne tür cerrahi tedaviler uyguluyorsunuz?

 

Obezite ile ilgili temelde tüp mide ameliyatı denilen Sleeve Gastrektomi ve Gastrik Bypass ameliyatları yapmaktayız. Diyabetle ilgili ise bu ameliyatlara ek olarak Bilier Diversiyon ameliyatları gerçekleştiriyoruz. Bu yıl Londra’da yapılan Obezite Cerrahisi Kongresi’nde, obezitenin cerrahi tedavisinde öncelikle Sleeve Gastrektomi önerildi. Yetersizliklerde diğer tedavi seçenekleri tavsiye edildi.

 

HAZIR OLMAYAN HASTA AMELİYAT EDİLMEZ

 

Obezite ameliyatlarından önce hasta açısından bir hazırlık dönemi gerekiyor mu?

 

Gerekiyor. Önce hastanın gerçekten ameliyata istekli olup olmadığı sorgulanır. Yeterli bilgiye sahipler mi, yeterince araştırma yapmışlar mı, diye. Çünkü her hastaya aynı ameliyat önerilmez. Obezite derecesi, yaş ve yandaş hastalıklara göre uygun ameliyat önerilir. Bu ameliyatlarla ilgili beklentiler ve hedefler anlatılır. Ameliyat öncesi hazırlık dönemi son derece önemli. Ameliyat sonrasında hastanın yeme, içme alışkanlıklarının ve yaşam şeklinin değişmesi gerektiği de anlatılır. Ayrıca hastadan ameliyat sonrasında rutin kontrollere gelmesi istenir. Çünkü hastanın yeme-içme alışkanlıkları ve yaşam biçimleri kontrol altına alınmış olur ve böylece obezite cerrahisinin başarısı artar.

 

Obezite cerrahisinden önce ve sonra

 

Obezitenin neden olduğu başka hastalıklar var mı?

 

Olmaz olur mu? Migren, depresyon, uyku apnesi, yüksek kolesterol, hiper tansiyon, iskemik kalp hastalıkları, astım, reflü, inmeler (felç), diyabet, mesane zayıflığı, kısırlık, eklem hastalıkları, damar hastalıkları…

 

TİP 2 DİYABET YÜZDE 85 TEDAVİ EDİLEBİLİYOR

 

Bunlar arasında diyabetle ilgili de çalışıyorsunuz. Obezite ile tip 2 diyabet arasında sıkı bir ilişki var. Tip 2 diyabetle ilgili tedavilerinizden bahseder misiniz?

 

Öncelikle medikal tedavi denenir. Yüksek doz insüline rağmen 200’lerin altına indirilemeyen diyabetlerde cerrahi gerekir. Tip 2 diyabette, obezite için yapılan ameliyatlarla (Sleeve Gastrektomi, Gastrik Bypass) yüksek oranda iyileşme sağlanmakla birlikte, ilk olarak Brezilyalı cerrah Sergio Santoro tarafından yapılan bir metabolik cerrahi tekniği olan Transit Bipartisyon ameliyatıyla en iyi sonuç alınmaktadır. Tip 2 diyabet, Bipartisyon ile yüzde 85 tedavi edilebilmektedir.

 

Bipartisyon ameliyatı nedir peki?

 

Önce mide, tüp mideye çevrilir. Sonra ince bağırsağın kalın bağırsakla birleştiği noktadan itibaren 100 santimetrede işaretleme yapılır. Bu noktadan itibaren 150 santimetre daha sayılarak ince bağırsak kesilir. Kesilen alt uç, mide çıkışına, üst uç ise daha önceden işaretlenen 100 santimetreye bağlanır. Böylece yediğimiz gıdaların 3’te 2’si yeni bağlantı yolundan ince bağırsağın son kısmına hızlı bir şekilde ulaşır. 3’te 1’i de on iki parmak bağırsağından, yani doğal yoldan geçer.

 

Bipartisyon ameliyatı vücuda nasıl bir etki yapıyor?

 

Bu cerrahi teknikle hastaya hem iştah azaltıcı tüp mide ameliyatı hem de gıdaların 3’te ikisinin bağırsakların son bölümüne hızlıca ulaşmalarını sağlayan Gastrik Bypass tekniği kombine edilmiş olur. Gıdaların ince bağırsağın son kısmına hızlı ulaşması, L hücrelerini hızlıca aktive eder ve GLP-1 ve Peptid Y adı verilen hormonlar aktive olup insülin salgısını artırır. Böylece şeker hastalığında metabolik düzelme sağlanır. Transit Bipartisyon ameliyatının obezite üzerine etkinliği 5 yılda yüzde 74-91 arasındadır. Tip 2 şeker hastalığı üzerine etkinliği ise yüzde 86’dır. Benim Fransa’da çalıştığım merkezde de diyabet üzerine etkinliği yüzde 85’ti.

 

Necdet Derici ve ekibi

 

Bipartisyon ameliyatının avantajları neler?

 

Bu teknikte, doğal yoldan geçiş korunduğu için demir ve vitamin eksiklikleri daha az görülmektedir ve diyabeti iyileştirme başarısı daha yüksektir. Mide içindeki basıncın düşük olmasına bağlı olarak tüp mide kaçakları ve uzun vadede görülen genişlemeler engellenmiş olur.

 

Bu ameliyatın komplikasyonları var mı peki?

 

Tüm ameliyatlarda görüldüğü gibi en sık rastlanan, kanama ihtimalidir ve yüzde 1-2 civarında bildirilmiştir. Tüp mide veya mide-bağırsak hattından sızıntı-kaçak ihtimali yüzde 2-4 civarıdır. Ameliyat sonrası ölüm riski binde ikidir. Emboli riski yüzde 6-16 bildirilmiştir. Tüp mide işleminde darlık gelişme ihtimali yüzde 2-3’tür. Bağırsak tıkanıklığı ise yüzde 10’lardan az bildirilmiştir. Bu komplikasyonları minimal düzeyde tutmak için ameliyat öncesi hazırlık ve değerlendirmeler eksiksiz yapılmalıdır.

 

Op. Dr. Necdet Derici

 

OP. DR. NECDET DERİCİ, FRANSA VE BELÇİKA’DA ÇALIŞMALAR YAPTI

Op. Dr. Necdet Derici, 1995’te İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesini bitirdikten sonra İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2000 yılına kadar asistan, 2009’a kadar da genel cerrahi uzmanı olarak görev yaptı. Endokrin Cerrahi (guatr, sürrenal, paratroid), Laparoskopik Cerrahi (laparoskopik obezite, kolon, mide, fıtık, apendektomi, hiatus hernisi, kolesistektomi), Gastrointestinal Cerrahi (mide kanseri ve ülserleri, kolon kanserleri, safra yolları ameliyatları) ve Endoskopi alanlarında çalıştı.

 

2015’te Belçika’da Dr. Bruno Dillemans’ın kliniğinde Laparoskopik Gastrik Bypass, 2017’de Fransa’da Dr. Phillipe Topart ve Dr. Guillaume Becouarn’ın kliniğinde Laparoskopik Metabolik ve Obezite Cerrahisi üzerine çalışma yaptı. Türk Cerrahi Derneği, Türk Obezite Cerrahisi Derneği, Laparoskopik Cerrahi Derneği, Endokrin Cerrahi Derneği, Asya Endokrin Cerrahi Derneği ve Uluslararası Obezite ve Bariatrik Cerrahi Derneği (IFSO) üyesi.

a

Yukarı