Ana içeriğe atla

itt

HIZLI KARAR ALMAK EKONOMİYE DİNAMİZM KAZANDIRACAK

16.08.2018 - 11:20

YENİ YÖNETİM SİSTEMİ ÜZERİNE GÖRÜŞLERİNİ DİLE GETİREN SİNGER TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ SİNEM KINRAN PARLAK, YENİ YILLA BERABER YAPILACAK OLAN EKONOMİK REFORMLARIN VE ÜRETİME DAYALI ÜLKE EKONOMİSİNE GEÇİŞİN EKONOMİK BÜYÜMEYİ İVMELENDİRECEĞİNİ SÖYLEDİ.

EKONOMİK BÜYÜME İVMELENECEK
24 Haziran seçimleri ile birlikte Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini, özellikle ekonomik gelişmelerle ilgili çok fazla adım atılması gerektiğini ifade eden Singer Türkiye Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak, “Başkanlık sisteminin dezavantajları olacağı gibi getireceği avantajlar da olacaktır. Örneğin, hızlı karar almanın sağlayacağı faydaların ekonomimize dinamizm kazandıracağını söyleyebiliriz. Makroekonomik alanda dünyada faizlerin kademeli olarak artması, bizim gibi gelişmekte olan ülke piyasalarında muhtemel bazı dezavantajlara neden olabilir. Özellikle dayanıklı tüketim sektöründe, diğer sektörlerde olduğu gibi yavaşlama olması muhtemeldir. Ancak yeni yılla beraber yapılacak olan ekonomik reformların ve üretime dayalı ülke ekonomisine geçişin, bu yavaşlamanın önünü keseceğini ve gelecek yılda büyümeyi ivmelendireceğini düşünüyoruz.” diye konuştu.

TÜRK LİRASI DEĞER KAZANMALI
Parlak, “Yıl sonuna kadar ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeler, doğal olarak ekonominin seyrini de olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecektir. Elbette dileğimiz, her şeyin ülkemiz ve milletimiz adına istenilen yönde gerçekleşmesi, enflasyonun düşmesi, Türk lirasının Dolar ve Euro karşısında değer kazanması. Türkiye ekonomisi ile ilgili kişisel öngörülerimden bahsetmem gerekirse, yıl sonu enflasyonu olarak yüzde 15-20 bandı arası bir orandan söz edebiliriz. Doların 4,5 TL ila 5 TL bandı noktasında olacağı, faizlerin ise yüzde 17-23 arası gelişeceği beklenebilir.” dedi. 

İSTİKRAR ÇOK ÖNEMLİ
Parlak konuşmasına şu şekilde son verdi: “Ekonomik alanda rahatlama için bence finans ve reel piyasalarda istikrar çok önemli olacaktır. İstikrar için de büyümenin çeşitlendirilmesi, sadece inşaat değil diğer alt sektörlerin, özellikle sanayi üretiminin, tarımın ve teknoloji odaklı sektörlerin desteklenmesi ile buna yönelik bir büyümenin devlet politikası haline gelmesi gerekiyor.”

a

Yukarı