Ana içeriğe atla

itt

AYVOS İLE GERÇEK DÜNYA PROBLEMLERİNİ ÇÖZÜYORUZ

16.08.2018 - 12:00

AYVOS, MAKİNE ÖĞRENİMİ, YAPAY SİNİR AĞLARI VE DERİN ÖĞRENMEYE DAYALI, GÖRÜNTÜ İŞLEME TABANLI, KATMA DEĞERLİ YAZILIM VE OTOMASYON SİSTEMLERİ GELİŞTİRİYOR. ÜRÜNLERİ HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER VEREN AYVOS BİLGİ TEKNOLOJİLERİ KURUCU ORTAĞI ERAY HANGÜL, ÜLKEMİZDE YAZILIM SEKTÖRÜNÜN DURUMUNU DA DEĞERLENDİRDİ.

Öncelikle sizden Ayvos Bilgi Teknolojileri hakkında bilgi alabilir miyiz? 
Biz Ayvos Bilgi Teknolojileri olarak görüntü işlemi üzerine çalışıyoruz. Firmamızı 3 yıl önce kurduk. odağımız görüntü işleme. Görüntü işlemede; görüntüden hareketin tespiti, harekete konu nesnenin sınıflandırılması ve gerçek alarmların üretilmesi gibi çıktılar sağlayan ürünlerimiz mevcut. Bunun dışında alev algılama, bir reklam alanına bakanların sayısı, cinsiyet ve yaş aralığı, perakende sektörüne yönelik olarak eski-yeni müşteri analizi gibi çözümlerimiz var.  

Digidoor ürününüzden bahseder misiniz?  
Burada derin öğrenme, çok katmanlı yapay sinir ağları gibi yaklaşımları kullanıyoruz. Sahada belirli bir alanı görüntüleyen kameralardan gelen bilgiyi analiz edip, istatistiki sonuca dönüştürüyoruz. Müşterilerimize en çok katma değer olarak yarattığı nokta şu oluyor; ziyaretçilerin zaman bazlı davranış profili ellerinde olmuş oluyor. Ona göre reyon düzenini, mağaza düzenini veya bir kampanya düzenleyeceği zaman elindeki somut veriye dayalı olarak bunu yapmış oluyor. Yine reklam panosu senaryosunda da örneğin; çok kalabalık bir AVM, çok daha pahalı olması gerektiği düşünülen bir reklam alanı var ama daha az ziyaretçi alan belki daha çok insanın baktığı bir reklam alanı daha değerli olabilir. 

Sağlık sektörüne yönelik dijital görüntüleme yazılımlarınız var mı?
Acillerdeki hasta yoğunluğunun tespitini yapabiliyoruz. Doktorların kameralardan sürekli izleme yaparak hasta yoğunluğunu gözle takip etmesi yerine, otomatize bir şekilde kişi sayısını tespit ediyoruz. QUEMATIK ile sunucuya dakikada bir görüntü alarak, kaç hasta var bunun tespiti yapılıyor. Ambulans sistemine bu bilginin aktarılması, daha az yoğunlukta olan acile ambulansın yönlendirilmesi gibi bir çözümümüz var.

Yangın uyarı sisteminiz nasıl bir ürün? Avantajları nedir?
Duman sensörü olmayan dış mekan alanlar ya da duman sensörü olduğu halde yüksek tavanlı olan, talaşlı üretim yapılan depolarda herhangi bir yangın durumunda duman çıkana kadar iş işten geçebilir. FIREX ile alevi algıladığımız an alarm veriyoruz. Alev korlaşmadan, yangın büyümeden erken uyarı ile hasarın azaltılmasını sağlıyoruz. Bu sistemde özel thermal kamera donanımına ihtiyaç duyulmuyor. Zaten KOBİ’ler pahalı olduğu için thermal kamera alamıyor. Var olan standart IP kameralarla bunu çözebilir miyiz diye düşündük. Onun üzerine FIREX’i geliştirdik. 

Bildiğimiz kadarıyla ulaşım üzerine de çözümleriniz var. Bu çözümleriniz neler? 
Plaka tanıma modülümüz var. Bunun dışında otobüs içi kişi sayma çözümümüz var. Burada mesela; otobüs  A şehrinden B Şehrine gidiyor. Şoför bu güzergah arasında yolcu alıyor. Ama ücretini firmaya vermiyor, kendi alıyor. Bunu önlemeye çalışıyoruz. Tayland’da müşterimiz var. Saatte bir otobüse kaç kişi binmiş bilmek istiyor. Orada 50 otobüste denemelere başlayacağız. Hedef önce 3000 sonrasında 10000 otobüste bu sistemi faal hale getirmek.
Ayrıca Passobus diye bir ürünümüz var. Bu ürün de 65 yaş kartının usulsüz kullanılıp kullanılmadığını analiz ediyor. Kart basıldığı an da yüzün analizi yapılıyor, yaş ve cinsiyet tespit ediliyor. “Mehmet Amca’nın 65 yaş kartını basan gerçekten kendisi miydi yoksa torunu Meryem miydi?” Bu durumun analizi yapılıyor.  

Sergöz diye nitelendirdiğiniz seralara özel yazılımınızda nasıl çözümler sunuyorsunuz? 
Ürünümüz Antalya’da muz seralarında kullanılıyor. 20 dönümlük bir muz serasında çatı kapağı açık mı kapalı mı? Havuzun su seviyesi nedir? gibi durumların analizi oluyor. Buralarda sahne değişimi algılama yaklaşımı ile sahadaki analog durum dijitalleştiriliyor. Renk farklılıklarında, değişim farklılıklarında o değişimi otomasyon sistemine entegre bir biçimde iletiyoruz. İlgili sistem de sulama sürecini optimize ediyor.  

Şu an üzerinde çalıştığınız bir AR & GE planınız var mı?
Evet var. Özellikle moda sektörüne yönelik bir çalışmamız mevcut. Örneğin; siz dışarıda bir yerde ya da Instagramda bir kıyafet gördünüz ve beğendiniz. O fotoğrafı bizim sistemimize gönderdiğinizde ona en benzer 5 tane kıyafet bulunuyor. Böylece tek tek sitelere girip aramak zorunda kalmıyorsunuz. Bunu B2B anlamında firmalar şu şekilde kullanıyor; bir fason t-shirt üreticisini düşünün. Bir markaya gidip o t-shirt’ü satmak istiyor. Firma sahibi internetten böyle bir tasarım var mı diye tek tek bakıyor. Bazen 2 ila 3 gün efor harcanıyor. Eğer benzer tasarım yok ise satın alıyor. Bizim bu uygulamamızda ürünün benzeri otomatik bulunuyor, alıp almama kararı daha hızlı veriliyor. Bunun dışında henüz konsept olarak duran, ürünleşmemiş bir çalışmamız var. Bu sistemle kıyafet tespiti yapılabilecek. Örneğin, siz mağazaya girerken sistem üzerinizde kırmızı bir t-shirt algılıyor. “Merhaba hanımefendi, kırmızı t-shirt üzerine siyah yağmurluk çok yakışır. 200 TL’den başlayan fiyatlarla ABC reyonumuzda.” diyerek sizi yönlendiriyor. Bunu şu an dünyada bahsettiğim şekilde yapan yok. Bunları yaparsak bunlar çok niş ürünler, ihracatı da olabilir. Şu anda Bulgaristan’a GETS – www.ayvosgets.com ürünümüzü ihraç ediyoruz. Bu ürün çiftçilere yönelik, tarlalarda hırsızlığa karşı güvenliği sağlıyor. 

Peki, ülkemizde yazılım sektörünün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Son 10 yıla baktığımız zaman sektör bayağı gelişti. Özellikle teknoparkların çok faydası oldu. Şu an 40’ın üzerinde teknopark var. Buralarda girişimciliği destekleyen programların etkisi oldu. Ama marka ve ürün çıkarma yönünde bir zafiyet var. O yönden sektör biraz daha niş alanlara yönlenmeli. Bu da biraz sabır gerektiriyor. Mesela görüntü işleme zor bir alan. Bununla uğraşan çok firma yok. Biz de olabildiğince başka firmalarla teknik / ticari işbirliği yaparak know-how paylaşımı ile daha hızlı yol almak istiyoruz. Dolayısıyla sahada hakim ancak ticari olarak doygunluğa ulaşmış pazarlarda yer alan firmaların var olan ürünlerine, Ayvos gibi niş yazılımlar üreten firmaların entegre edilmesi ile ilerleme vizyonu gibi bir yaklaşımla yazılım sektörü daha hızlı yol alabilir. Çünkü rekabet, ve niş ürün gelişimi sağlıyor. Rekabetin olması için de KOBİ’lerin desteklenmesi gerekiyor. Şu anda, Türkiye’de bu mantık hafiften yeşermeye başladı. Daha da büyüyüp, kök salması lazım. Örneğin, turkiye.ai Yapay Zeka İnsiyatifi bu konuda öncü olma yolunda ilerliyor.   
Kendi adımıza konuşmam gerekirse yazılım üretimimizde bağımlı olduğumuz ücretli ve kaynağı elimizde olmayan bir kütüphane yok. Türkiye’de aslında birçok firma açık kaynak kodun gücüne inandı ve bilgi birikimi anlamında kuvvetlendi.. Stratejik sektörlerden savunma sanayi, ilaç ve gıda sektörlerinde kullanılan otomasyon sistemlerinin tümünün süratle yerlileşmesi lazım. Bunlar yerlileşmedikçe biz dışarıya sürekli yüksek miktarda döviz ödüyoruz ve kendimizi huzurlu hissedemiyoruz. 

a

Yukarı