Mamabüs Catering Yönetim Kurulu Başkanı Metin Aydın, “Önemli olan krizden fırsat yaratmak ve olaylara farklı bakmak. Bunlar sihirli değnek gibi tek seferde olmuyor. Hayat size her şeyi tecrübelerle öğretiyor. Kazanmak kadar kaybetmeyi bilmek çok önemli. Mutlu çalışanlarınız olursa işinizin yolunda gitmemesi için bir neden yok. Çünkü insanlar sevdikleri işi huzurlu ortamda yaşadıklarında çalışıyor gibi düşünmüyorlar. Biz bu sinerjiyi ekibimle yakaladık” diyor.
Mamabüs Catering’in temelleri nasıl atıldı? Sektöre giriş öykünüzü kısaca anlatır mısınız?
Mamabüs, endüstriyel yemek sektöründe okul çağı çocuk beslenmesi özelinde bir şirket olarak doğdu. Bulunduğumuz yerde aldığımız hizmeti nasıl özel kılarız sorusundan yola çıkarak biz de “Bulunduğumuz yerde sahip olduklarımızla en iyisini yapalım” diyerek işe başladık. Endüstriyel yemek tanımı olsa da özel uzmanlık alanı olarak sektörde yeni bir çağ başlatıyoruz.
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Benim çevreye duyarlılığımın sırrı şimdi ortaya çıkıyor. Ziraat mühendisiyim. 1988 yılından beri iş hayatının içinde farklı uzmanlık alanları içinde çalıştım.
“HER LOKMAMIZDAN EMİNİZ”
Endüstriyel yemek sektöründe “okul yemekleri” alanında uzman bir ekibe sahipsiniz. Okul yemeklerinde hangi esaslara göre yemek hazırlıyorsunuz?
Son yıllarda geleneksel yemeklerimizin üzerine çöken bir karabulut var, fast food ve çocuklar bu ürünlere bayılıyor. Biz geleneksel mutfaktan vazgeçmeden ancak yemeklere yorum katarak çocukların sevecekleri hale getirmeye özen gösteriyoruz. Hamburger, pizza gibi ürünlerden de çocuklarımızı mahrum bırakmıyoruz. Fakat tüm üretim sürecini kendi mutfaklarımızda hazırladığımız için her lokmadan eminiz.
Öğün yemek hizmetlerinize ek olarak catering sektörüne yönelik ne tür çözümler sunuyorsunuz?
Her işte olduğu kadar bizim sektörümüzde de iş verimliliği özel esaslardan. Mutfağı ve servis alanını doğru konumlandırmak çok önemli, hem iş gücünü verimli kullanmak hem de zamanı doğru yönetmeyi hedefliyoruz. Mutfak kurulumu ve verimi üzerine çalışmalarımız var. Ayrıca menü konusunda Ar-Ge çalışmalarına başladık.
“TEMEL AMACIMIZ MÜŞTERİLERİMİZİN SAĞLIĞINI KORUMAK”
Okul yemeklerinde hijyen ve gıda güvenliğinin önemi daha da artıyor. Bu konularda hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?
Mamabüs olarak temel amacımız; hizmet verdiğimiz değerli müşterilerimizin beslenme ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra onların sağlığını korumaktır. Bu amaçla bölünmez iki kavram olan Temel Hijyen Kurallarını ve Gıda Güvenliğini sağlamak temel ve öncelikli prensiplerimizdendir.
Bir gıda zincirinde hammadde temininden başlayarak, son tüketim dahil tüm aşamalarında kritik kontrol noktalarını belirlenir. Bu kritik kontrol noktalarını belirlenmesi, bir problemi henüz oluşmadan önlemeyi amaçlayan bir sistemdir. Bizler bunun için tüm proses basamaklarında önleyici metot olarak, daha sistematik bir yapı olan HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları) şartlarını sağlayarak ilerliyoruz.
Bunun için gerekli olan tüm koşulları ve bu koşulların sürekliliğini sağlamak, değişen ve gelişen yöntemlerle devam ettirmek için çalışma halindeyiz. Personel eğitimi ile başlayan ve devamında periyodik kontrol, gözlem ve denetimler ve kayıtlarla yürütülen çalışmalar sözkonusu. Bu sürecin takibini deneyimli gıda mühendisi çalışma arkadaşlarımızla yapıyoruz.
Güvenilir gıda alımı da bizim için önemli süreçler içerisinde. Bu nedenle seçkin ve güvenilirliği bilinen markalardan ürünlerimizi temin ediyoruz.
İşbirliğimiz olan okullara güvencelerini pekiştirmeleri için Sağlık, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ortak protokolü olan Beyaz Bayrak uygulamasını biz öneriyoruz.
Çevreye önem veren bir kuruluşsunuz. Çevre politikanızı hangi kriterlere göre oluşturuyorsunuz?
Yaşamımızı sürdürebileceğimiz başka bir dünya yok. Her birey ayak bastığı toprağa nefes aldığı havaya sorumlu, sürdürülebilir yaşam için tüketim ihtiyaçlarımızı doğru planlamak gerekli. Bu konuda Mamabüs üzerine düşeni yapıyor. Hizmet verdiğimiz çocuklar, aileleri ve iş ortaklarımız için yeni dönemde duyarlılık eğitimleri planlarımızın arasında. Aslında bakarsanız Nasreddin Hoca misali testi kırılmadan önce önlemi almak gerekli, bunun için de üzerimize düşen tüm süreçlerde varız.
Yeterli ve sağlıklı beslenme konusunda düşünceleriniz nelerdir? Türkiye’de sağlıklı beslenmeye ne ölçüde önem veriliyor?
İki tanımı tek kavramda birleştirirsek ortaya “denge” çıkıyor. Denge hem besin hem de beslenme kalitesiyle doğrudan ilintili. Hayatımıza trend olarak giren sağlıklı beslenme eski yeme alışkanlıklarımıza benziyor. Biz özümüze döndüğümüzde zaten bu sorun ortadan kalkacak diye düşünüyorum.
“SLOGAN PROJEMİZ, OBEZİTEYE HAYIR”
Gerek dünyada gerek Türkiye’de ‘obezite’ giderek yaygınlaşıyor. Obeziteye karşı neler yapılmalı?
Bizim slogan projemiz, Obeziteye Hayır! Mamabüs bir günde 14 bin çocuğun dengeli beslenmesi için çalışıyor. Çalışıyor diyorum çünkü hemen hemen her gün şirket yapımıza yenilik katıyor, büyüme hedefliyoruz. Genel merkez menü ve reçeteler konusunda araştırmalar yapıyor. Kampüslerimizde sorumlu müdürlerimiz, aşçıbaşılarımız her gün yeni fikirlerini bizlerle paylaşıyor.
Bunun yanında çözüm ortağımız Yeni Yüzyıl Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümüyle menülerimizi hazırlıyoruz. Ancak sadece kalori değeri obeziteyle mücadele için yeterli değil. Eğitimci ve ailenin de aynı şekilde bilinçlenmesi gerekiyor. Mamabüs kurumsal yüzünün değişimi için de eğitim faaliyetlerine oldukça önem veriyoruz. Mamabüs’ün hizmet verdiği her veli www.mamabus.com.tr adresinden çocuğunun günlük ne tükettiğini ve beden kitle endeksi uyumunu görebilir. Ayrıca çocuklar için beslenme alışkanlıklarını ve çevrenin önemini anlatan animasyon filmler hazırladık.
Mamabüs Catering’i kurarak örnek bir girişimcilik sergilediniz ve sektörde önemli bir başarıya imza attınız. İş hayatında yakaladığınız başarıyı nere borçlusunuz?
Sinerji çok önemli. İnsana yatırım yaptığınızda her şey kendiliğinden çözülüyor. Bu işin matematiği dinlemek, değer vermekten geçiyor. Mutlu çalışanlarınız olursa işinizin yolunda gitmemesi için bir neden yok. Çünkü insanlar sevdikleri işi huzurlu ortamda yaşadıklarında çalışıyor gibi düşünmüyorlar. Biz bu sinerjiyi ekibimle yakaladık.
“2016’DA YÜZDE 100 BÜYÜME SAĞLADIK”
Mamabüs Catering olarak 2016 yılını nasıl geçirdiniz, büyüme oranınızı paylaşır mısınız? 2016 yılı hedeflerinize ulaştınız mı?
2016 yılında yüzde 100 büyüme gerçekleştirdik. 2017’de yine aynı hedef doğrultusunda ilerliyoruz. Her büyüme bize istihdam olanakları sağlıyor. Karlılık, verimlilik, sürdürülebilir iş modelinde devam ediyoruz. 2017’de güzel işlere imza atacağımızı biliyoruz.
“KAZANMAK KADAR KAYBETMEYİ BİLMEK ÇOK ÖNEMLİ”
Özellikle genç girişimcilere tavsiye ve önerileriniz neler olacak? Gençler nasıl hareket ederlerse başarıya ulaşabilir?
Bir örnekle açıklayayım, geçen gün bankaya gitmek için yola çıktım. İstanbul trafiği malum her yer kilit olmuş haldeydi. Söylenip kızıp hayatıma negatif durum katmak yerine alternatif yolları değerlendirerek hem zaman kaybetmedim hem de enerjimi düşürmedim. Her an başımıza onlarca kötü şey gelebilir. Önemli olan krizden fırsat yaratmak ve olaylara farklı bakmak. Bunlar sihirli değnek gibi tek seferde olmuyor. Hayat size her şeyi tecrübelerle öğretiyor. Kazanmak kadar kaybetmeyi bilmek çok önemli.
Uyguladığınız ‘yönetim’ ve ‘sürdürülebilir büyüme’ stratejilerinizin şirketinizin büyümesi olan yansımalarını özetler misiniz?
Bir iş tek doğru üzerine kurgulanamaz. Hedeflerinizi belirledikten sonra sürdürülebilir stratejileri geliştirmelisiniz. Öncelik gerçekçi olmak, sahip olduklarınızın ne olduğunu tespit etmek ve bu durumu doğru yönetmek. Hedeflemenizi gerçek değerler üzerinde sahip olduklarınızla en iyi şekilde yapabilmek de sizin marifetinize kalmış.
